Osteopatinin temelleri, ilk kez 1874 yılında Amerikalı bir doktor olan Andrew Taylor Still tarafından atılmıştır. Still’in organ sistemleriyle doğa kanunlarının etkileşimleri hakkındaki bilgileri, geliştirdiği, salt elle yapılan bütüncül bir tedavi konseptinin temelini oluşturdu. Amerika’da ilk Osteopati Okulu ‘American School of Osteopathy” 1892 yılında, yine Dr. Andrew Taylor Still tarafından kuruldu. William Garner Sutherland ise öğretiye çok sayıda yeni ilham kattı.1917 yılında John Martin Littlejohn, Osteopatiyi Avrupa’ya taşıdı.
Amerika ve Avrupa’ da yaygın bir şekilde kullanılan Osteopati, 2009 yılında WHO ( Dünya Sağlık Örgütü ) tarafından bilimsel bir teşhis ve tedavi yöntemi olarak kabul görmüştür.
Osteopati Nedir?
Osteopati vücut dokularının fonksiyonlarını Fizyoloji, Anatomi, Pataloji, Nöroloji Ve Beslenme Fizyolojisi temelinde ortaya çıkan semptomlarından çok ,semptomlara neden olan ana sebebe yönelik bir çözüm arayan, güncel bir yaklaşımdır. Osteopati sadece ellerle uygulanan bütüncül bir yaklaşımdır.
Osteopati Hareket Sistemi(Lokomotor Sistem),Visseral Sistem(İç Organ Sistemleri),CranioSacral Sistem, Fasyalar(Vücudun dokularını saran kılıfları),Sinir Sistemi ve Dolaşım Sistemi üzerinde çalışır. Vücudun kendisini iyileştirebildiği varsayımından başlayarak tüm dokuların hareket ettiği ve tüm bu dokularda ortaya çıkan hareket kaybına,Osteopati biliminde Disfonksiyon denir.Osteopati ,bu disfonksiyonu düzeltmeye yardımcı uygulamalarla, vücudun kendini iyileştirmesi için gerekli ortamın oluşturulmasını sağlar.
Osteopati vücuttaki problemi sadece ağrı olan bölgede aramaz. Ağrının kaynağını tespit ederek sorunu temelinden çözmeye çalışır
Bilim, sanat ve felsefenin birleşimi olan Osteopati, her gün gelişmeye devam etmektedir.
Osteopat kimdir ?
Osteopat, hastayı parietal (hareket sistemi), kranial (kafa) ve visseral(iç organ) açılarından değerlendirir.Şikâyetlerin nedenini bulmak için hastalık ve yaralanma ile ilgili derinlemesine anamnez alır. Eklemler, kaslar, bağ dokusu, sinir sistemi ve dolaşım sistemindeki herhangi bir problemi belirlemek için uygun testler yaparlar.
Vücuttaki yumuşak dokularda gerginlik artışlarını ve buna bağlı eklem fonksiyon bozukluklarını tespit eder Sorunun nereden kaynaklandığını bulur, Sorunların önceliğini tespit ettikten sonra, gerekli osteopatik yaklaşımları uygular.
Osteopatlar ilaç kullanmaz, rahatsızlığın olduğu eklem ve dokuyu yeniden dengeleyerek,vücudun kendini iyileştirmesi için gerekli ortamın oluşturulmasına yardımederler. Osteopatlar yumuşak dokunun esnetilmesi ,derin dokunma hissi, basıncı, mobilizasyon, eklem manüplasyonları gibi çok geniş hassas el teknikleri kullanırlar.Osteopatik uygulamaların oluşturulması sırasında hastanın beslenmesi, psikolojik ve sosyal durumunun dışında diğer yaşam faktörleri dikkate alınır .
Osteopatik Yöntemler Nelerdir?
- Parietal Osteopati
Vücudumuzun temel yapısını oluşturan iskelet sistemimiz 206 adet kemikten meydana gelmektedir. Bu kemikler birbirine kıkırdak, bağ dokusu ve kaslar ile bağlanmaktadır. Bu sayede bize bir postür(duruş)sağlayan iskeletimiz ayrıca iç organlarımıza ve damar-sinir sistemimize de bir yer sağlamaktadır.
Vücudumuzda aynı zamanda hareketi sağlayan bu yapıda eklemler ve kaslar, travma, yanlış postür, cerrahi, stres, çeşitli hastalıklar sebebiyle fonksiyon kaybına uğrarlar. Normal hareket yeteneğini kaybeden eklem veya kaslar bağlı oldukları bölgedeki dolaşım ve sinir sistemi ağı üzerinden daha geniş bölgelere etki edebilen problemlere neden olabilirler.
Örneğin ayak bileğini burkan bir kişide ayak bileği ekleminde ortaya çıkabilen bir blokaj bir süre sonra diz, kalça ve bel de ağrı problemi yaratabilir.
Osteopatlar yapacakları eklem hareketlilik testleri ile eklem kısıtlılığı olan bölgeyi tespit ederler. Bölgenin ihtiyacı olan manuel terapi uygulamalarını(Myofasial realese, triger point terapi, mobilization, manuplation vb…)yaparak, eklemin normal fizyolojik hareketliliğinin, yeniden düzenlenmesine yardımcı olurlar.
2. Visseral Osteopati
Yaşamımızın sürmesi nefes alma, yeme-içme, sindirim, boşaltım, kan ve lenf dolaşımı gibi faaliyetlerin iç organlarımız tarafından kusursuzca yapılmasıyla mümkün olmaktadır. Bu organlarımızın, kendine ait bir embriyolojik hareketliliği olduğu gibi, bizim, günlük hayattaki hareketliliğimizde, organlarımıza bir hareket sağlar.
Yaşantımızda karşılaşabileceğimiz çeşitli hastalıklar, travmalar, cerrahi girişimler ve sinir sistemi üzerinden organlarımızın hareketliliğini etkileyen stres gibi nedenlerle organlarımızın ve onları çevreleyerek birbiriyle bağlantılı olmalarını sağlayan organ fasyalarında disfonksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu disfonksiyonlar zamanla organların dolaşımının ve sinir sistemi ile olan bağlantılarının bozulmasına neden olabilirler.
Örneğin reflü şikayeti olan bir kişi, bir süre sonra midenin sempatik sinir sistemi uyarısının sağlandığı, T5-T9 omurlarında bir blokaj ve sırt ağrısı şikayeti yaşayabilir. Ya da mide zarının duyusunu alan N.Phrenicus üzerinden, sol omuz ağrısı hissedebilir.
Osteopatlar yaptıkları değerlendirmeler neticesinde organ ve fasyalardaki fizyolojik hareket kayıplarını tespit ederler. Çeşitli Visseral teknikler kullanarak, fizyolojik doku gerginlikleri düzeltip, dolaşımın yeniden regüle olmasını sağlayarak, vücudun kendini yenilemesine ve düzenlemesine yardımcı olurlar.
3. Cranio-sacral Osteopati
20.yy başında Osteopat Dr. William Sutherland tarafından keşfedilmiş bir yöntemdir.
Vücudumuzun kontrol ve yönetim merkezi olan beyin omurilik aracılığıyla kafatasımızdan kuyruk sokumumuza kadar uzanmaktadır. Beyin ve omuriliğimizi saran duramater-arachnoid-piamater dediğimiz bir zar katmanı vardır. Arachnoid ve piamater arasında dolaşan beyin omurilik sıvısı(BOS) hem sinir hücrelerini besler hem de onlara bir koruma sağlar. BOS’un üretimi ve emilimi arasındaki değişim bir ritim meydana getirir. Bu ritim anne rahminde sinir sistemimiz ilk oluşmaya başladığı andan itibaren nöroglial hücrelerin hareketliliğiyle başlayan bir ritimdir. Buna Primer Respiratuar Mekanizma (PRM Ritmi),cranial ritim denir. Bu ritim yine hamilelikte, doğum sırasında veya sonrasında oluşabilen travmalar, psiko-emosyonel stresler, omurgayı etkileyen problemler veya çeşitli hastalıklar sebebiyle bozulup probleme yol açabilir.
Osteopatlar sorunu tespit ettikten sonra, elleri ile kafatası ve sacrum üzerinden bu ritmi değerlendirip bozulmaya yol açan bölgedeki hareketsizliği gidermeye yarayan uygun Cranio-sacral terapi yöntemlerini uygulayarak ritmi düzeltmeye çalışırlar.

Osteopati Nerelerde Kullanılır?
- Skolyoz, Kifoz gibi postür bozukluklarında,
- Hareket ve fonksiyon bozukluklarında,
- Bel ağrısı, boyun ağrısı, sırt ağrısı gibi omurga problemlerinde
- Omuz ağrısı, diz, kalça vb.eklem problemlerinde
- Uyku bozukluklarında
- Kronik yorgunluk ve ağrı problemlerinde,
- Nevralji, migren, baş ağrısı gibi problemlerde,
- Temporomandibular eklem problemlerinde
- Fibromyalji
- Tinnitus(kulak çınlaması),baş dönmesi gibi problemlerde
- Sindirim problemlerinde
- Yeni doğan çocuklarda uykusuzluk, gaz problemi, emme problemi,tortikollis,kafatası şekil bozuklukları gibi problemlerde
Fzt.Kadri Nurettin ÖZDEMİR
Comments are closed